İnovasyon dünyayı son zamanlarda estiren deli bir rüzgar ve o deli rüzgar da, yapılan işin, tasarlanan ürünün “daha iyisini”, “daha güzelini”, “daha hızlısı”, yani “daha”sını yapmak ve de yaptırmak için esiyor… Peki ya iletişimde inovasyon?
İnovasyon deli bir rüzgar; daha iyisi, daha anlaşılırı, daha hızlısı ve dahası için…
MURAT KARASOY
Bir yelkenliyi rüzgarı en iyi alacak şekilde yönetmek ile bir iletişim sürecini en doğru şekilde yürütmek arasındaki bağ, inovasyon olabilir mi?
İş dünyasının değişmez bir olgusu var: Rekabet… İşler değişiyor, yönelimler değişiyor, fikirler ve üretimler değişiyor ama bir tek rekabet oldukça uzun bir süre daha, iş dünyasının değişmez, değiştirilmesi teklif bile edilemez kavramı olarak kalacak gibi görünüyor.
Zaman ilerliyor ve dünya da bir o kadar globalleşiyor… Bunlarla birlikte de hem rakiplerin sayısı hem de rekabetin dozajı günbegün artıyor. Hem de bu rekabetin şiddetini ayın her günü, günün her saati tam da ensenizde hissediyorsunuz. Peki, bu koşullarda rakiplerle aranızı nasıl açacak, herkes bu büyük rekabetin içinde esip gürlerken, yelkenliniz olan şirketinizi nasıl bu rüzgara karşı trim (*) edeceksiniz?
Evet, aklınıza türlü türlü uygulamalar geliyor ve diyorsunuz ki biz zaten üstümüze düşen, aklımıza gelen, olması gereken her şeyi harfi harfine uyguluyoruz ve engin denizlerde kendi rüzgarımızla yol alıyoruz. Ama belki de bu noktada bir şeyi es geçiyorsunuz; son zamanlarda dünyayı kasıp kavuran inovayon rüzgarı…
İnovasyon denilince sizin aklınıza ne geliyor?
Yenilenme mi, buluş mu, icat mı; hangisi? Aslına bakarsanız neredeyse hepsi… Evet, inovasyonu karşılayacak salt bir kelime daha giremedi lügatımıza; kim bilir belki de hiçbir zaman var olmayacak öyle bir kelime. Ama bildiğimiz bir şey var; inovasyon dünyayı son zamanlarda estiren deli bir rüzgar ve o deli rüzgar da, yapılan işin, tasarlanan ürünün “daha iyisini”, “daha güzelini”, “daha hızlısı”, yani “daha”sını yapmak ve de yaptırmak için esiyor…
İnovasyon … Yaratıcılık… Aynı şeyler mi, ayrı mı?
Yaratıcılıkla bağlantısı var mıdır inovasyonun ya da ikisi de aynı şeylerdir diyebiliyor muyuz? Çünkü çoğumuza göre inovasyon ve yaratıcı düşünce neredeyse aynı şey. Aslında şöyle dikkatlice bakarsanız aralarındaki o büyük farkı net bir şekilde göreceksiniz. İnovasyon içinde, farklılık, yenilik, orijinallik ve değişiklik barındırır ve bunu da yaratıcı fikirden alır. Ama bu yaratıcı fikri hayata geçirmek; yani yapılan işe, verilen hizmete, tasarlanan ürüne ve bu sürece yansıtabilmek ve bu sürecin sonunda da kar elde etmek tam da inovasyonun hizmet ettiği neticedir. Yani yaratıcı fikriniz gerçekleştirmeyi planladığınız işin sürecine direkt etki edemediyse ve bu etkinin bir karını göremediyseniz, bunu inovasyon olarak düşünmek bir hayli zor aslında.
İletişim ve halkla ilişkiler de inovatif olabilir mi?
Peki, bu tanımlamalar göz önünde bulundurulduğunda iletişimde ve günümüzde kurumların müşterileriyle etkileşime geçme sürecinin en gereksinim duyulan halkası olan halkla ilişkilerde nasıl inovatif olunur? Kurumların yaptıkları işlerden ziyade, bu işi anlatabilmesi, başarılarını herkesle paylaşması ve bu şekilde kitlelerle etkileşime geçilmesi çok önemlidir ve inovasyon işte tam da burada iletişim sürecine dahil etsek rüzgarı arkamıza almış oluruz.
Her iletişimcinin bildiği üzere; etkin ve etkili bir iletişim için doğru yöntemler kullanılmalı ve çağımızın iletişim araçları hedef alınan kitlenin profiline uygun bir şekilde seçilmelidir.
Tabi bunu yaparken de artık alışılagelmiş geleneksel yöntemleri olduğu gibi kullanırsak, sonradan dönüp baktığımızda tam bir yanılgının içine düştüğümüzü ve hazan yaşadığımızı görmemiz içten bile değildir. Çünkü artık inovasyon kurumların içlerine hızlı bir giriş yaptı, kurumların sistemlerini ve projelerini tekrarlanabilir, sürdürülebilir ve aklınıza gelebilecek bütün olumlu “daha”lar haline getirdi.
Evet, iletişimciler de bu olgunun varlığını idrak edip ellerinde bulundurduğu iletişim becerilerini inovasyonla harmanlayarak bu sürece etki etmek durumunda… İletişimde kullanılacak doğru yöntemleri doğru şekilde bildikten ve karar alma aşamasında stratejik nokta atışları yaptıktan sonra, inovasyon rüzgarını arkalarına alarak başarılı ürün tanıtımları, projeler, marka yaratma ve bunu en doğru şekilde anlatabilecek iletişim stratejileri geliştirilebilir. Tabi en yeni yöntemleri kullanarak! Bunun için de teknoloji ve dijital dünya; işimize kılavuz, dilimize tercüman olabilir…
- Trim etmek; denizcilerin dilinde, yelkeni rüzgarı en iyi alacak şekilde iskotayla ayarlamak anlamına geliyor. Iskota ise, bir yelkenin rüzgarla olan açısını ayarlamak için kullanılan halat. Birini yöntem, diğerini araç olarak düşünebilirsiniz.